Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 PuNk Rock Müziğinin soy ağacı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Duchess of Blood
Moderator
Moderator
Duchess of Blood


Mesaj Sayısı : 75
Rep : 121
Kayıt tarihi : 02/09/09
Yaş : 30
Nerden : düşLer üLkesi

PuNk Rock Müziğinin soy ağacı Empty
MesajKonu: PuNk Rock Müziğinin soy ağacı   PuNk Rock Müziğinin soy ağacı Icon_minitimeÇarş. Eyl. 02, 2009 8:39 pm

Rock müzik ailesinin en güzide üyelerinden biridir “Punk
Rock”. Fakat onu diğer rock türleri arasında bu farklı konuma yerleştiren unsur
müzikal yapısı değil, daha ziyade punk rock kültürünün felsefi temelleri,
bunların günlük hayata olan yansımalarıdır. 1960′lar ile 70′lerin başında
şekillenen punk rock, gelişim sürecini tamamladıktan sonra 1974 ve 1977 yılları
arasında Amerika, İngiltere ve Avusturalya’da “Ramones, ****** Pistols, The
Clash” gruplar tarafından icra edilmeye başlandı.

Punk rock müzikal
anlamda (tabi bu konu bakış açısına göre değişir) dinleyicisine muazzam bir
enstrümantal yapı vaad etmiyordu. Öyleki İngiliz punk fanzini “Sideburns”ün 1976
yılına ait bir sayısında kullanılan başlık punk rock türünün müzikal yapısını en
iyi şekilde ifade etmektedir: “İşte bir akor. Başka bir tane daha. İşte bir
üçüncüsü. Şimdi bir grup kurun”. Bu başlıktan anlaşılacağı gibi punk rock’ın
müzikal yapısı oldukça sade ve basit sisteme sahipti. Genel olarak power akorlar
ve bare akorlar kullanılarak oluşturulan ritimler, aşırı distorsiyon tonlarıyla
birlikte iç gıcıklayıcı bir sound oluşturyordu. Bu basit sisteme ek olarak punk
rock şarkılarında neredeyse hiç solo riff kullanılmaz veya oldukça az kullanılır
ki bu riffler de kesinlikle komplike gitar teknikleri içermeyen, basit ve bana
göre biraz tatsız tuzsuz rifflerdir.

Bence bu noktada düşünülmesi gereken
punk rock gruplarının benimsediği bu müzikal tarzın bir zorunluluk mu, yoksa
kendi kişisel tercihleri mi olduğudur. Punk dergisinin kurucusu John Holmstrom
bu müziği tanımlarken şöyle diyor: “Punk rock, müzikal açıdan fazla yeteneğe
sahip olmayan fakat duygularını müzikle dışa vurmak isteyen insanların yaptığı
müziktir”. Bu sözler punk rock’ın müzikal yapısının bir tercih meselesi mi yoksa
bir zorunluluk mu olduğu konusunda bizlere ipuçları veriyor. Öte yandan punk
rock’ın bu müzikal yapısı, döneminin rock müzik anlayışının tamamen zıttıydı ve
punk rock’ın felsefi temelleriyle örtüşür nitelikteydi. Bu açıdan bakıldığında
da bu müzikal yapının bir tercih meselesi olduğu düşünülmelidir. Punk rock
şarkılarıyla ilgili bir diğer özellik, bu şarkıların oldukça kısa olmasıdır.
Örneğin, Ramones grubunun 1976 yılında çıkardığı ilk albümünde yer alan 14
parçanın büyük kısmının süreleri iki dakikanın altındadır. Vokaller ise genel
olarak yüksek sesli haykırışlar, çığlıklar biçimindedir.

Punk rock
şarkılarında sözler genel anlamda ekonomik veya politik niteliklidir. Punk rock
grupları içinde bulundukları dönemin koşullarına ekonomik ve politik gelişmelere
seyirci kalmamış, 70′li yılların ekonomik buhrarını ve dönemin dayatmacı politik
zihniyetini eleştirmişlerdir. Sisteme karşı bir duruş içerisinde
bulunmuşlardır.

Buraya kadar punk rock’ın müzikal yapısı ile ilgili temel
noktaları açıklamaya çalıştım. Şimdi işin diğer yönüne yani punk rock kültürüne
ve bu kültürün felsefi temellerine dair bazı ayrıntıları aktarmak
istiyorum.



Öncelikle işe punk kelimesinin anlamıyla başlamak daha
doğru olur sanırım. Punk sözlük anlamı olarak; çürümüş odun, zırva, saçmalık,
s…ktrib…ktan, serseri, hayta, değersiz tip, rahatsız, hasta, gangster, çeteci,
kav, kalitesiz gibi kullanımlara sahiptir. Şimdi bunlarda nereden çıktı
diyebilirsiniz. Bu anlamlar punkçılar için sistemin onları ne hale getirdiğinin
veya sistemin onlara bakışının ifadeleridir. Bu nedenledir ki punk kültürü
ingiliz işçi sınıfının bir baltaya sap olamamış, toplum dışı ve artık gözüyle
bakılan genç kesimi içinde alevlenmiş ve gelişmiştir. Punk rock kendi üzerine
yapıştırılan bu sıfatları kabul etmekle kendi eleştiri oklarını da yönlendirmiş
olur. Dönemin ekonomik ve politik yapısının gençleri ne hale getirdiğinin
yansıması ve punk rock kültürünün sisteme karşı ayaklanışı, protestosu bu
anlamlarda vücut bulur. Leg McNeil, bir röportajında John Holmstrom’la birlikte
çıkaracakları dergiye isim ararken yaptıkları bir dialogu anlatıyor ve burada
sarfettiği şu cümleler farklı bir açılımıda beraberinde getiriyor: “…Niye punk
demiyoruz?. Punk sevdiğimiz herşeyi temsil ediyordu: Kıyak, yapmacıksız, absürd,
komik, ironik…”. Yani punk sözcüğü bir yandan punk rock kültürünün düzene karşı
aykırı duruşunu temsil ederken bir yandan da onların sevdikleri, benimsedikleri
hayat tarzını yansıtıyordu. Punk sözcüğünün sözlük anlamı dışında “punk rock”
içerisinde ilk kullanımı 22 Mart 1970 tarihinde “Chicago Tribune”de Ed
Sanders’ın kendine ait bir albüm için kullandığı tanımlama ile gerçekleşmiştir.
Dave Marsh punk rock kavramını kullanan ilk müzik eleştirmenidir.

Punk
rock türünün en önemli dinamiği anarşizimdir. Punk rock için anarşist felsefenin
müzik dünyası içinde vücud bulmuş şeklidir dersek sanırım yanılmış olmayız.
Temel olarak anarşist felsefe tüm hiyerarşik otoriteleri reddeder. Devlet
yapısı, dini kurumlar, ekonomik güç sınıfları ve babaerkil yapıda dahil olmak
üzere anarşizmin karşı durduğu her otorite aynı zamanda punk rock için de hedef
teşkil etmiştir. Punk rock ve punk varolan tüm otoriter rejimlere saldırmış ve
şiddeti bu düzenleri yıkmak için yegane araç olarak görmüştür. ****** Pistols’ın
“Gelecek Yok” sloganında da ifade ettiği gibi, punk kültürü hali hazırda bulunan
düzeni ortadan kaldırmayı amaçlarken, yerine bir yenisini kurmayı da vaad
etmemiştir. Punk rock kültürünün bu anarşist yapısı, punk rock konserlerinden,
toplum içindeki yaşama kadar punkçıların büyük kısmı tarafından kabul görmüş ve
uygulanmıştır.

Bu eleştirel yaklaşımdan nasibini alan bir diğer grupta 68
kuşağının çiçek çocukları hippilerdir. Punk rock, hippileri beyinleri
boşaltılmış ve uydulaştırılmış, ********** türevi maddelerle zihinleri
köreltilmiş kayıp bir kuşak olarak görür. Bu sebepledir ki punk rock genel
olarak alkol ve ***** kullanımını reddeden bir tavır sergilemektedir. Birçok
punk rock idolünün aşırı dozda uyuşturu ve intihar sebebiyle hayata veda ettiği
düşünülürse, bu durumu punk rock kültürü içindeki önemli çelişkilerden biri
olarak ifade etmemi sanırım kimse yadırgamaz.



Punk kültüründen
bahsederken punk giyim tarzından da söz etmek gerekir. Punkçının protest duruşu
giyim tarzında da kendini gösterir. Punk tarzı giyim(her ne kadar zaman içinde
kendisi bir moda halini alsada) tüm moda kalıplarına aykırıdır. Zincirler,
deriler, parçalanmış kıyafetler, farklı renklerde dikleştirilmiş saçlar, bedene
iliştirilmiş çengelli iğne kısacası genel kabuller dahilinde şekillenmiş giyim
kavramına karşı görünen her kalıp punk giyim tarzının içeriğinde mevcuttur.
Belki çok sıradan olacak ama punk modasının yaratıcısı olarak kabul edilen
Vivien Westwood’un şu sözlerini aktarmadan punk modası bahsini kapatmak
olmaz:

“…Onun giysilerini giymek için cesur olmanız gerekir. Sokakta
yürürken tüm dikkatleri üzerinize çekeceksiniz. Bu tepkileri davet eden bir güç
gösterisidir. Giysiler genellikle fikirleri sözlerden daha iyi anlatabilir. Bir
kitap, bir poster ya da broşür kadar yıkıcı bir silah olabilir. Otobüste
yanınızda “Birleşik Krallık’ta Anarşi(Anarchy in the UK)” tişörtü ile oturan
biri, sizi anında rahatsız eder…”

Başta Ramones, ****** Pistols ve The
Clash olmak üzere 70′li yıllardan bugüne kadar birçok punk rock grubu kurulmuş
ve bu gelişim sürecinin nihayetinde punk rock içinde belli başlı bazı alt türler
ortaya çıkmıştır;

Anarcho-Punk
Art Punk
Chiristian Punk

Garage Punk
Glam Punk
******** Punk
Horror Punk
Nazi Punk

Oi!
Riot Grrrl
Skate Punk
Punk rock, rock dünyası içindeki en
aykırı hareketlerden biridir. Bu hareket sadece döneminin ekonomik ve politik
buhran ortamına karşı değil, aynı zamanda o yıllarda kapatalist düzenin en
önemli kazanç kapılarından biri durumuna gelen rock müzik piyasasına da bir
uyarı niteliğindedir. Bugün bile varlığı sürdüren punk rock ve punk kültürü,
rock tarihi içindeki en uzun soluklu alt kültürlerden biri olmuştur. Ne var ki
1980′lerin sonlarından itibaren punk kültürünün aykırı duruşu bir moda haline
getirilmiş ve yozlaştırılmıştır. Punk sözcüğü 70′lerdeki muhalif yapısından
arındırılarak bir moda terimi biçiminde kullanılmıştır. Punk kültürünün anarşist
dürtüleri törpülenmiş ve punkçı uysallaştırılmıştır…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
PuNk Rock Müziğinin soy ağacı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Punk Tr Genel :: ۩۞۩ Punklar Hakkında ۩۞۩-
Buraya geçin: